Geleneksel bakırlı rahim içi araçlara benzeyen T şeklindeki yapısıyla mirena, gövdesinde 52mg levonorgestrel adında progesteron hormonu içeren özel bir rahim içi araçtır. Bu özel yapısı sayesinde 5 yıl boyunca rahmin içine yavaş olarak günde 20mg hormon salınımı gerçekleşmektedir. Hormon salınımı yapabilen bu sistemin, rahim içine takılmasından 15 dakika sonra levonorgestrel hormonu kan dolaşımına geçmektedir. Halk arasında "hormonlu spiral" olarak bilinen ve geleneksel rahim içi araçların ötesinde olumlu etkilere sahip olan mirena "levonorgestrelli rahim içi sistem" olarak adlandırılmaktadır.
♦ Koruyuculuk oranı uzun dönemde tüp bağlamaya eşdeğer yüksektir.
♦ Levonorgestrel uzun yıllardır ağız yolundan rahim hastalıklarının tedavisinde kullanılagelen, etkileri iyi bilinen bir hormondur. Fazla adet kanamalarını azaltmak için kullandığımız ve tüm vücuda verdiğimizde sistemik yan etkilerini fazlaca gördüğümüz progesteron gelişen teknolojinin tıbbın hizmetine sunduğu imkanlar sayesinde progesteron hormonunun direkt olarak rahim yatağına uygulanabilme şansı günümüzde elde edilmiş ve böylece tüm vücud üzerinde görülen yan etkilerden kurtulunmuştur. Mirena içinden yavaşça rahmin içine serbestleşen bu hormonun dokular tarafından emilimi hızlı ama tüm vücuda olan sistemik yan etkileri oldukça az olmaktadır.
♦ Her 10 kadından ikisi adet dönemlerindeki kanama bozuklukları için hekime başvurmaktadır. Bu kadınların yaklaşık yarısı cerrahi operasyon geçirmektedir. Kanama bozuklukları yaşayan kadınların üçte ikisi demir eksikliği anemisi yaşamaktadır. Kadınların adet ağrısı ve aşırı adet kanamaları gibi toplumda çok sık görülen rahim yatağı (endometrium) sorunlarının tedavisinde kadınları rahim alınması veya rahim yatağının yakılması vb. pek çok zorlu cerrahi girişimden( invaziv) kurtaran, kolay uygulanan etkin tedavi yöntemidir.
♦ Myom, adenomiyozis, endometriyal hiperplazi ve endometriyal polip gibi rahim kaynaklı hastalıklarda kanamayı azaltmak amaçlı kullanılabilir.
♦ Aşırı adet kanamaları, rahmin kendisine ait bir sorun olmadığı ancak kanın pıhtılaşma mekanizmalarında bozukluk olduğu (Von Willebrand, Trombosit bozuklukları, Koagülasyon faktör eksiklikleri, fazla antikoagülan alan kadınlar v.b.) durumların tedavisinde kanama miktarını azaltmada ilk seçenek olarak mirena yani hormonlu rahim içi sistem kullanılmaktadır.
♦ Miyomu olan kadınlara mirena takıldığında miyom boyutunda belirgin bir değişiklik olmamakla birlikte kanama miktarında azalma sağlandığı tesbit edilmiştir. Miyomlarla rahim boyutunun çok büyük olduğu durumlarda mirenanın dışarı atılması ihtimali hafifçe artabilmektedir.
♦ Menopoz öncesi dönem olan 40'lı yaşlarda adet düzensizlikleri yaşayan, daha genç yaşlarında yumurtlama bozukluğu, polikistik over, insülin direnci, şişmanlık sorunu olan kadınlarda daha sık görülen endometrium hiperplazisinin önlenmesinde kullanılabilir.
♦ Mirena şekil ve boyut bakımından bakırlı rahim içi araçlara benzerdir, rahim içine uygulanması bakımından aynı kolaylıktadır. Mirena diğer rahim içi araçlar gibi vajinal yoldan rahmin içine ister bölgesel anestezi ile ister genel anestezi ile kolayca uygulanabilmektedir.
♦ Bakırlı rahim içi aletlere oranla daha az enfeksiyon ve atılma oranı mevcuttur.
♦ Leke şeklinde uzamış kanamalar ilk yıl sık olur. Birinci yılın sonunda %65 amenore (adet olmama durumu) gelişir. Bu belirtiler konusunda detaylı bilgilendirilen kadınlar mirenayı daha iyi kabullenmektedirler.
♦ İlk yıllarda memelerde dolgunluk, akne (sivilce) başağrısı, karında şişlik ruhi durum değişikliği olabilir. Bu etkiler çoğunlukla hafif düzeydedir ve çıkartılmasını gerektirecek seviyeye ulaşmaz. Zamanla bu etkilerin azalması beklenir.
♦ Rahim içi alete bağlı enfeksiyon, rahim yırtılması ve gebelik gibi komplikasyonlar çok nadiren gelişebilir.
Kimler Mirena Kullanmamalıdır.
Mirena, ağızdan hap almak istemeyen, adet kanamalarının az ve ağrısız olmasını isteyen genç yaştaki kadınların doğum kontrolü için ve 40'lı yaşlardaki çoğu kadın için ise hem gebelikten hem de rahim hastalıklarından korunma için tercih edilebilecek bir yöntemdir.