Çikolata kisti hiç bir şikayeti olmayan bir kadında rutin jinekolojik ve ultrason muayenesi sırasında çikolata kisti olarak tespit edilebilir. Ağrı şikayeti sürekli veya periodik olabilir.
Çikolata Kisti rahim iç dokusunu oluşturan endometrium hücrelerinin, bu bölge dışındaki yerlerde yerleşmesidir. Endometrium hücrelerinin rahim iç bölgesi dışında yerleştiği alanlara "endometriosis odağı" denilmektedir. Endometriosis odakları az sayıda olabileceği gibi ağır formlarında çok yaygın olarak bulunmaktadır. Çikolata kisti odaklarının bir araya gelerek kist formuna dönüşmüş haline ise endometriyoma (çikolata kisti) denir.
Çikolata kisti hiç bir şikayeti olmayan bir kadında rutin jinekolojik ve ultrason muayenesi sırasında çikolata kisti olarak tespit edilebilir. Sık görülen şikayetler ağrı ve infertilite (gebe kalamama) olmaktadır. Ağrı şikayeti sürekli veya periodik olabilir. Şiddetli kasık ağrısı (kronik pelvik ağrı) cinsel ilişkinin ağrılı olması (disparoni) adetlerin aşırı ve öncekine göre artarak sancılı olması (dismenore) veya makata vuran ağrı gibi tipik şikayetleri olabileceği gibi müphem bir ağrıda olabilir. Düzensiz adet kanaması, kabızlık, barsak tıkanıklıkları gibi şikayetler de yapabilmektedir.
Tanısı laparoskopi veya ameliyat ile konur. Çikolata kisti karın içinde ve genital organlar üzerinde değişik tipte lezyonlara yol açmaktadır. Bu lezyonların yaygınlık derecesine göre evrelendirme yapılır. Evrelendirme laparoskopi sırasında lezyonların yerleşimi ve yayılımına göre yapılmaktadır. Laparoskopi yapılmadan endometriosis tanısı ve evresini tahmin etmek mümkün değildir. Minimal-Hafif (Evre I-II) endometriosis’te hastalık daha sınırlı ve başlangıç döneminde iken, Orta-Ağır (Evre III-IV) formlarında endometriosis daha yaygındır. Evre III-IV’de, genellikle karın içersinde ileri derecede yapışıklıklar ve çikolata kistleri bulunmaktadır.
Çikolata kisti odakları barut yanığına benzer, küçük, koyu kırmızı-mavi-siyah renkli oluşumlardır. Endometriozis odakları bulundukları yerlerde reaksiyona neden olup yapııklıklara neden olabilir. Rahim, tüpler, yumurtalıklar, idrar torbası, bağırsak sıkı bir şekilde birbirine yapışabilir veya organlar arasında ince-kalın fibröz bantlar şeklinde yapışıklıklara yol açabilirler.
Bu yapışıklıklar herhangi bir şikayete neden olmayabileceği gibi normal anatomik bütünlüğün bozulması, organlardaki çekilmeler, yapışıklıklar ve yer değiştirmeler şiddetli ağrılara, idrarda kanama, kalın barsakta kanamaya yol açabilmektedir. Bu ağrılar adet döneminde, ilişki esnasında olabileceği gibi süreklide olabilir. Aynı şekilde gebe kalmaya engel olmayabileceği gibi, özellikle tüpler ve yumurtalıklar arasında yoğun yapışıklıklar hamile kalmayı zorlaştırabilir veya tamamen engelleyebilir. Bu yapışıklıklar yumurtanın tüplerin içine alınmasını, tüplerin içindeki yolculuğunu engelleyebileceği gibi dış gebelik risikini de arttırmaktadır.
Endometriozis odakları yapışıklık olmaksızın oluşturdukları hormanal etki ilede gebelik şansını düşürebilir. Ayrıca çikolata kistleri yumurtalıklarda sağlam dokuyu azaltmakta veya yumurtalıkların rezervini etkilemektedir.
Çikolata Kisti Tedavisi kişiye özel yaklaşım zorunludur. Kişinin ihtiyacına göre medikal yöntemler, cerrahi yöntemler veya ikisi birden kullanılabilir. İnfertilite (kısırlık) tedavisi içinse yardımcı üreme tedavileri uygulanır.
Hangi tedavinin tercih edileceği kişinin ne şikayeti olduğu ve neye ihtiyacı olduğuna göre değişir. Örneğin kadının bekar veya evli oluşu, şikayetlerin şiddeti, çocuklarının olup olmadığı veya ilerde çocuk isteyip istemediği izlenecek yol açısından önemlidir.
Özellikle ağrı şikayetinin giderilmesi ve mevcut durumun stabileşmesi için kullanılmaktadır. Doğum kontrol hapları, GnRH analogları, danazol, progestinler gibi hormonal etkili ilaçlar kullanılmaktadır. Amaç Çikolata kisti odaklarının baskılanması ve ağrının giderilmesidir. Ancak ilaçlarla endometriosis odaklarının tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmadığı gibi hastaların ilaç tedavisinden sağladığı yarar kişiye göre değişebilmektedir.
Doğum kontrol hapları veya progestinler en sık tercih edilen ve uzun sürelerle kullanılabilen tedavilerdir. Genellikle, ilaçlar kesildikten sonra şikayetler tekrar başlamaktadır. GnRH analogları ise hipofiz bezi ve dolayısıyla yumurtalıklar baskılanmakta ve "yalancı menopoz" durumu oluşturulmaktadır. Endometriosis odakları estrojen hormonu altında geliştiğinden, hormonlarının baskılanması sonucu bu odaklar gerilemekte ve ağrı azalmaktadır. Bu ilaçlar genellikle ameliyattan önce operasyonu kolaylaştırmak için kullanılmaktadır. Aylık veya 3 ayda bir yapılan iğneler şeklindedir. Yan etkileri nedeniyle, bu ilaçların 6 aydan daha uzun kullanılması önerilmemektedir.
Çikolata kistinin yol açtığı ağrı, çikolata kisti ve infertilite varlığında cerrahi tedaviler uyguanabilir. Endometriosis ( çikolata kisti) hastalığının cerrahi tedavisinde amaç endometriosis odaklarının mümkün olduğunca yakılması veya tahrip edilmesi, oluşmuş yapışıklıkların giderilmesi, yumurtalıklarda çikolata kisti (endometrioma) varsa çıkartılması ile bozulan anatominin tekrar normale getirilmesidir.
Çikolata kisti varlığında eğer hastanın bir şikayeti yoksa, 5 cm altındaki çikolata kistlerinin takip edilmesi, büyümesi durumunda cerrahi olarak çıkartılması önerilmektedir Laparoskopik cerrahide çikolata kisti tedavisi için çeşitli cerrahi teknikler uygulanmaktadır. Kistektomi (kistin tamamen çıkartılması) tekniği en etkili tedavi yöntemidir.
Laporoskopide kistin sadece içindeki sıvının boşaltılması (aspire edilmesi) kist duvarını çıkartmadan sadece duvarının yakılması şeklindeki uygulamalar, veya kistin eksik çıkartılması gibi durumlarda 6 ay - 1 yıl içinde kistin tekrar oluşma riski belirgin olarak artmaktadır. Bu nedenle aslında tercih edilmez. Ancak çok ciddi yapışıklarda kist tamamen çıkartılamıyorsa başvurulan bir yöntemdir. Çikolata kistlerinin ilaçla tedavisi başarısız olmaktadır. Sadece, ameliyat öncesi kistin küçülmesi ve ameliyatın daha kolay yapılması veya ameliyat sonrası dönemde ağrı şikayetinin giderilmesi ve tekrar oluşumunu önlenmesi için ilaçlar kullanılmaktadır.
Çikolata kisti çıkartılırken sağlam yumurtalık dokusunun korunması son derece önemlidir. Özellikle genç veya ilerde çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarda kist bulunan yumurtalığın tamamen alınmasından kaçınılmalıdır. Bu durumlarda kadının yumurtalık rezervi ve doğurganlık potansiyeli azaldığı gibi erken menopoz da meydana gelebilir
Kronik pelvik ağrı tanımı ile 6 aydan daha uzun süre devam eden ağrılar anlaşılmaktadır. Şiddetli kasık ve bel ağrısı, şiddetli adet sancısı veya ağrılı ilişki şikayeti olan kadınlarda laparoskopi sırasında ağrısını gidermeye yönelik ek işlemler de yapılmaktadır. Laparoskopik LUNA (laparoscopic uterine nerve ablation) veya presakral sinir ablasyonu ile ağrı duyumu taşıyan sinir uçları tahrip edilmektedir. Bu işlemler sonrası kadının ağrısında belirgin bir iyileşme olmaktadır.
Gebe kalamama endometriosis hastalarını etkileyen önemli bir sorundur. Bu hastaların tedavisiz hamile kalmaları mümkün olmakla birlikte, özellikle hastalığın ileri evrelerinde cerrahi veya yardımcı üreme tedavileri gerekebilmektedir. Infertilite (kısırlık) tedavisi amacıyla yumurtalık uyarılması ve aşılama uygulanabir. Bu tedaviyle sonuç alınamayan hastalara sonraki aşamada tüp bebek uygulanmaktadır.
Çikolata kisti veya endometriosis nedeniyle laparoskopi veya ameliyat yapılan hastalara cerrahi sonrası 1 yıl doğal yollarla gebe kalmaya çalışmaları önerilmektedir. Bu süre içinde doğal yollarla gebe kalamayan veya operasyon sırasında hamile kalmalarını engelleyecek ileri problemler saptanan hastalara tüp bebek yöntemi uygulanmaktadır.
Günümüzde ilaç tedavisinin infertilite (kısırlık) açısından faydası olmadığı belirlenmiştir. Bu ilaçlar kadının gebe kalmasına herhangi bir etki yapmadığı saptanmıştır.